29 Ekim 2009 Perşembe

Yetkin anlar

Sartre'ın Bulantısını okuyorum, bitmek üzere. Kitap varoluş üzerine tabii. Bir bölümünde arkadaşı Anny ile görüşüyor Sartre. Ve ikisinin de ortak derdi olan varoluş üzerine konuşmaya başlıyorlar. Okumayı bitirince Anny ile çok benzer olduğumu anladım. Kadın hayatını ''yaşamış olmak'' için karşılaşması gereken olaylar olduğuna inanıyor, bunlara da yetkin anlar diyor. Ben de bu yetkin anlar için bir çok şey yaptım ve yapıyorum. Hayatı yapan 500 adlı bir liste hazırlamıştım arkadaşımla, bunları yaparsan hayatını yaşamış olursun; günlük tutuyorum, bu da ilerde baktığında 'vay be yaşamışım ben' demek için. Ama büyük bir sorun var işte. O listedeki herşeyi yapsan bile, onları yetkin ana sahip olma bilinciyle yaptığın için sayılmaz.
Hayatın bilinmez cevaplardan oluşan bir kördüğüm olduğuna inanıyorum. Bir insan varoluş üzerine kafa yormaya başlarsa kendini o kördüğümün içinde bulur, bir daha da çıkamaz. Bu yüzden yetkin anlar sadece yetkin anların farkında olmayan insanlar için var. Henüz bilmiyorum bu kördüğümden çıkmış biri var mı, bulmak için okumaya devam edeceğim; belki bir gün ben beceririm.

1 yorum:

  1. Niye şimdiye dek bilinçsizce yaşadığın yetkin anları yazmıyorsun bi yere?

    YanıtlaSil